Macera Peşinde Serisi

Deniz küser mi, demeyin. Tabii küser. Siz denizi kirletirseniz küsmez mi?
Lüplüp ve Şamatacılar grupları yine yaramazlık peşinde koşacaklar mıydı?
Karga Garki, arkadaş edinebilecek miydi?
Kervansaray, tarihî eser kaçakçılarının tahribatına dayanabilecek miydi?
Kuş evi yapmak yuvasız kuşlara yarayacak mıydı?
Fil Bahadır özgürlüğe ilk adımını atabilecek mi?
Şakacı Sazan ırmağa ulaşabilecek mi?
Zeytinli Bahçe kurtulacak mı?

Sesli Kitaplar

8 Kitap + Değerlendirme Eki

Doğanın Şarkısı

Çınar ağacı "O çukurda bir zamanlar deniz vardı. Sonra o deniz küstü ve gitti." diyebildi üzgün üzgün. "Küstü mü, deniz hiç küser mi?" dedi serçe.Çınar ağacı "Küser tabii. Deniz canlı değil mi? İnsanların doğaya zarar vermelerine daha fazla dayanamadı." deyince, serçe "Ben denizi geri getireceğim." diyerek yaşlı martı ile yola çıktı.Sizce denizi geri getirebilecek miydi?

Yayınlayan : Üçgen Yayıncılık
Yazar : İlknur Yatır Günsan
Resimleyen : Aslıhan Olcay
Seslendirme : Ahmet Can Düz
Sayfa Sayısı : 80 sayfa
Baskı Cilt : Bristol Kapak - 1. Hamur
Ebat : 13,5 cm x 19,5 cm
ISBN : 978-625-7345-62-0

Gizemli Kule

Mehmet Ali, uzun boyu ile kendini grubun lideri sayıyor, öyle dav-ranıyordu. Grubun adı da Mehmet Ali'nin suyu "Lüp lüp!" diye içtiği için Lüplüp olmuştu. Mehmet Ali, pikniğe gidecekleri adayla ilgili bir fotoğraf bulmuştu internetten. Mehmet Ali bu fotoğrafı arkadaşlarına gösterip: "Bu gizemli bir kule! Bu kuleyi bulacağız." dedi.Sizce bulabilecekler mi?

Yayınlayan : Üçgen Yayıncılık
Yazar : Cuma Karataş
Resimleyen : Aslıhan Olcay
Seslendirme : Ahmet Can Düz
Sayfa Sayısı : 80 sayfa
Baskı Cilt : Bristol Kapak - 1. Hamur
Ebat : 13,5 cm x 19,5 cm
ISBN : 978-625-7345-63-7

Karga Garki

– Garki sana neden aptal karga diyorlar ki? Oysa sen hepimizden akıllısın!
Garki güldü:
– O, dedem alakarganın zamanında yaşamış La Fontaine adlı birisinin uydurması. Siz öyle sanın. Biraz bekleyin geliyorum, dedi.
Kanatlarını açarak havalandı. Sizce Garki ne yapacak? Tilki mi akıllı yoksa Garki mi?

Kervansarayın Gizemi

Her taraf toz içindeydi. Büyük bir avlu içinde buldu kendini. Avlunun ortasında küçük bir havuz vardı. Etrafa göz attı Hasan... İçeride kimseler yoktu. Ya da göremiyordu. Sessizlik onu daha da korkutuyordu. Ne ile karşılaşacaktı? Kapısı olmayan bir odaya doğru yöneldi. Dış kapıya baktı, tekrar kapanmış gibiydi sanki. Oysa kendisi aralamıştı. Korku içine iyice yerleşti.

Kuş Evi

En iyi notu ben almalıydım. Böylece öğretmenimi en çok benim sevdiğimi göstermiş olacaktım. Çünkü en çok ben seviyordum! Hatice ve Güler, sınıfın en çalışkanlarıydı. İkisi de hem çalışkan hem becerikliydiler. Onlarla yarışmam için olağanüstü bir çaba göstermem gerekecekti.

Özgür Fil

Bahadır, hayvanat bahçesinden başka hiçbir yeri görmeyen sevimli bir fil, Behruz ise onun bakıcısıydı. Sadece bir bakıcı değil, bir dosttu. Bunun sebebi uzun yıllar birlikte olmaları değildi. Tek bir sebep vardı; o da aynı dili yani "Sevgice" konuşuyor olmalarıydı.Canlılar, "Sevgice" dili sayesinde rüzgârların uzak diyarlardan getirdiği sesleri bir öykü dinler gibi dinlerlermiş. Zamanla bazıları bu dili unutmuş. Çünkü "Sevgice" bilmek için doğanın nefes alışlarını duymak gerekir.

Şakacı Sazan

Mesut, Şakacı'ya baktı. Şakacı suyun içinde çırpınarak heyecanını belli ediyordu.
– Hadi gelsene, diyordu.
Mesut, karşıya baktı. Mesafe sanki daha da kısalmış, sular alçalmış gibi geldi. Ama yine de kararsızdı. Cesaret edemiyordu.
Şakacı ısrar ediyor, onu cesaretlendiriyordu.

Zeytinli Bahçe

Zeytinli bahçenin güney sınırında bir dere vardı. Önceden şırıl şırıl akan suyunu çocuklar içerdi. Zamanla derenin suyu azaldı, suların rengi değişmeye başladı. Yanına yaklaşmaya bile çekinir oldular. Derenin pis korkusuna karşın zeytin ağaçlarının altında oynamayı sürdürdüler. Çocuklar ağaçları nasıl kurtarabilir? Sosyal medya işe yarar mı sizce?