Neşeli Öyküler Serisi

Her hikâyede birinci sınıf öğrencilerine uygun bol resimli ayrı macera var. Cümleler kısa ve anlaşılır. Kitap okumayı sevdirecek merak uyandıracak komik ve eğlenceli on ayrı hikâye. Mini mini birler turuncu balık ile denizi görüp şaşıracak, Ekin ile gökyüzünde olmayı yıldızları ve güneşin evini merak edecekler. Bir bahar sabahı dünyanın en bilge solucanına akıllarına takılan tüm soruları soracak, yaşlı adamın şimdiye kadar hiç kitap okumadığını duyunca şaşıracaklar.

Sesli Kitaplar

10 Kitap + Değerlendirme Eki

Akvaryum

Turuncu Japon balığı, böyle büyük bir denizi, renk renk yüzlerce balığı daha önce hiç görmemişti. Sadece görmek değil hayalini bile kuramazdı. Çünkü kendini bildi bileli tek başına minik bir akvaryumda yaşıyordu. Hatta kendisinin de dünyada yaşayan tek balık
olduğuna inanıyordu.

Yayınlayan : Üçgen Yayıncılık
Yazar : Rüya Gündüzhev
Resimleyen : Aslıhan Olcay
Seslendirme : Ahmet Can Düz
Sayfa Sayısı : 16 sayfa
Baskı Cilt : Kuşe Kapak - 1.Hamur
Ebat : 19 cm x 27 cm
ISBN : 978-625-7345-19-4

Ay Canavarı

Ekin, gökyüzünde olmayı her şeyden çok istiyordu.
Eğer bir gün yıldızlara ulaşabilirse onlara
göktaşlarını soracaktı. Mesela; göktaşları ne işe
yarıyordu? Yıldızlar gerçekten var mıydı?
Güneş'in evi neredeydi? Bir de şu ay dede neden
sürekli Ekin'i takip ediyordu?

Ayıcık

Son zamanlarda ayıcığa bir haller olmuştu. Resimli sayfalara bakıp garip sesler çıkarıyor, yuvasından hiç çıkmıyor, bahçedeki ağaçtan sarkan olgun armutlara dokunmuyordu. Hatta altın sarısı balları umursamayışı arıları bile çok şaşırtmıştı. Tüm ormanda ayıcığın uzaylılarla iletişim kurmaya çalıştığı kulaktan kulağa yayılıyordu.

Balık Necmi

Necmi, yüzünün tam ortasındaki kocaman kırmızı lekeyi çok seviyordu. Çünkü sevimli leke ve minik kulacı onu eşsiz yapıyordu. Ama en önemli özelliği çalışkan ve azimli olmasıydı. Hafta sonları deniz dünyası, Necmi'yi görmek isteyen hayranlarla dolup taşıyordu. Çünkü o buraların en kahraman, en sevilen, en akıllı, en yardım sever köpek balığıydı.

Bisiklet

Vitrinin camlarını titretip geçen kocaman tırlar, kamyonlar, otomobiller, küçük yeşil bisikleti çok korkutuyordu. Dışarıda olmaktansa vitrin camından dışarıyı izlemek daha güvenli geliyordu. Ne zaman mağazaya bir çocuk gelse yeşil bisiklet ona görünmemek için oyuncakların arkalarına saklanıp gidene kadar soluğunu tutarak bekliyordu.

Dünyanın En Bilge Solucanı

Güneşli bir pazar sabahı tüm solucanlar topraktan kafalarını çıkardılar. Kimi yaprakların üzerinde güneşleniyor kimi sohbet ediyordu. Bir anda ortaya çıkan bilge solucanı görünce hepsi yaptıkları işi bırakıp etrafına toplandılar. Çünkü sormaları gereken çok fazla soru vardı. Bilge solucan tıpkı büyük büyükbabanın söylediği gibi dinlemenin önemli bir erdem olduğunu biliyor sadece dinleyerek tüm sorunları çözebiliyordu.

Kardan Adamın Burnu

Çocukların etrafta şarkılar söyleyip oyunlar oynaması kardan adamı çok mutlu etmişti. Eğer bir ağız yapmış olsalardı kocaman gülümseyecekti. Gerçi sadece ağzı değil kardan adamın burnu da yoktu.

Kitap Okumayı Sevmeyen Dede

Yaşlı adam kitap okumayı sevmiyor hatta eksikliğini bile hissetmediğini söylüyordu. Ama torunu öyle mi? O tam bir kitap kurduydu. Bulduğu her kitabı okuyor her konuda bilgi ediniyordu. Dedesinin aklına bir şey takılacak olsa küçük çocuk hemen aydınlatıyor, bir sorun olduğunda fikir veriyordu. Ünlü ressamları tanıyor, müzisyenleri anlatıyordu. Ülkeleri, çağları, tarihi, uzayı, gezegenleri her şeyi biliyordu

Turuncu Çoraplar

Turuncu çorap bedenine dolanan kurdeleyi açmaya çalışıyordu. İlk günkü halinden eser kalmamıştı. Bazı yerler yırtılmış rengi solmuştu. Küçük bir çekmecede ne kadar uzağa bakılabilirse baktı. Minik kız ile ilk karşılaştıkları günü hatırlayınca yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.

Zeynep'in Sorunu Ne?

Zeynep, nerede yanlış yaptığını bir türlü anlayamıyordu. Defteri kitabı, boya kalemleri, kalem tıraşı, silgisi her şeyi tamdı. Müzik dersinde en güzel şarkıları söylüyor, resim dersinde en renkli resimleri o yapıyordu. Hele spor salonunda görmeliydiniz. Topu kimseciklere kaptırmıyor ne kadar uzakta olursa olsun her attığı basket oluyordu.